Türk halklarını müzik aletleri Türkiye’nin Osmaniye şehrinde yapılıyor


Günümüzde Dünyanın her yerinde yaşayan Türk milletlerini halk müzik aletleri  Türkiyedeki Osmaniye şehrinde yapılıyor ve sesi duyuluyor. Türk Dünyasına ait müzik aletler hazırlayan yetenekli usta, Sayın Hüseyin Asker bey ile Yoldaş gazete için de söyleşim yaptık.


Hüseyin Asker Bey, sizi, önce gazete okuyucularımıza tanıtmak istiyorum. Biraz kendinizden bahseder misiniz?


 


    Öncelikle size ve Yoldaş gazetesine teşekkür ediyorum. Bütün Kumuk kardeşlerime ve Mahaçkale halkına saygı ve sevgilerimi sunuyorum.



  Türkiye’nin Osmaniye şehrindenim. Şehrimiz, Türkiye’nin güneyinde, Akdeniz’e yakın bir bölgede, Çukurova’nın doğu kesiminde bulunmaktadır.  



     Ben, emekli Tarih öğretmeniyim. İlk, Orta ve Lise öğrenimimden sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünü bitirdim. Otuz yıla yakın öğretmenlik yaptım. Şimdi ise küçük atölyemde, bilgisine ulaşabildiğim Türk Dünyası’na ait müzik aletlerini yapmaya çalışıyorum.


 

Siz, tek Türkiye Türkleri’ne ait müzik çalgıları değil, Bütün Türk dünyası halklarının müzik çalgıları ile ilgileniyorsunuz. Bu merakınız ne zaman başladı?



    Evet, söylediğiniz gibi, Türk Dünyası’nın en önemli kültür değerlerinden olan çalgılar, benim için çok önem ve değer taşımaktadır. Önceleri sadece Türkiye’deki çalgılardan Bağlama, Kabak Kemane ve Sipsi yaptım. Bu, 80’li yılların başları idi. Genellikle de Kabak Kemane yapmaya çalıştım.


    Türk Dünyası çalgılarına merakım ne zaman başladı? Ben Tarih öğretmeniyim ve fakültede ana bölümüm Genel ve Asya Türk Tarihi idi. Dolayısı ile Türk tarihini ve topluluklarını tanıyan ve aynı zamanda sevgi besleyen birisiyim. Kısaca dünya görüşüm, “Türk” ile çerçevelenmiştir. Türk’ün her şeyi ilgi alanımdadır. Tabii, müziği ve çalgıları… İnternet kullanımı yaygınlaşınca, çok çeşitli Türk topluluklarının müziklerini tanıma, dinleme; uzaktan da olsa çalgılarını tanıma imkânı bulduk. İlk defa, Türkiye’de de kullanılan, ama çok yaygın olmayan Azerbaycan Türkleri’ne ait “Tar” çalgısını tanıdım. 2000 yılında Azerbaycan’a giden bir arkadaşım, dönüşünde bir Tar getirmişti. Ona bakarak, yeni bir Tar yaptım.



    2009 yılında Ankara’da, Ali Özaydın (rahmetli) ile tanıştık. Kendisi, T.C.Kültür Bakanlığı Türk Dünyası Müzik Topluluğu’nun kurucusu, Türk Dünyası müzik ve çalgıları ile ilgili birisi idi. Kendisinin çok sayıda Türk çalgılarından oluşan bir koleksiyonu vardı. Bazı Türk sazlarının da geliştiricisi idi.(Bas Kopuz gibi) Onunla birlikte bazı Türk çalgılarının şemalarını (plan) çizdik. Tar dışında, ilk o sazları yaptım.


 

Bu güne kadar hangi Türk halklarını çalgılarını yaptınız?



    Bugüne kadar, Azerbaycan Türkleri, Kazak, Nogay, Kırgız, Uygur ve Karaçay Türkleri’ne ait çalgılar yaptım. Bunlar; Tar, Dombıra( iki çeşit),Kıl Kopuz, Komuz, Koçkarca… Bunların yanında Tıva, Hakas, Saha, Altay, Şor gibi Türk topluluklarında dini ayinle ilgili olarak kullanılan “ Kam Davulu” yaptım.



    Tabii bunların dışında, söylediğim gibi Türkiye’deki halk çalgılarından Kabak Kemane, Bağlama(çeşitleri), Hegit, Sipsi, Cura, Üç Telli, İki Telli, Dede Sazı, Ogur Sazı gibi sazlardan yaptım.



    Burada şu konudan da söz etmek isterim. İnternet üzerinde Türk çalgıları ile ilgili araştırma yaparken, Karaçay Türkleri’ne ait olduğunu öğrendiğim, “Kıl Kopuz”a rastladım. Uzun bir uğraştan sonra o çalgıyı yapan, Karaçay Türk’ü kardeşime ulaştım. Kendisi, bu sazın çok eski bir Türk sazı olduğunu söyledi. Örneği, St. Petersburg şehrindeki etnografya müzesinde olduğunu söyledi. Resimlerini, ayrıca çizimlerini ve ölçülerini de gönderdi. Hangi ağaçların kullanıldığını yazdı. Ben de o ölçülerle aynısını yaptım. Şimdi, yine Karaçay Türkleri’ne ait bir Kıl Kopuz daha yapmaktayım. Benim için çok sevindirici bir çalışma oldu.


 

Müzik çalgıları yapmak işini nerden öğrendiniz, ya da müziğe dair eğitim aldınız mı?



    Çalgı yapımına ait herhangi bir eğitim almadım. Çalgı yapımının, Türkiye’de akademik olarak geçmişi oldukça yeni sayılır. Günümüzde konservatuarların bazılarında çalgı yapım bölümleri bulunuyor. Dolayısı ile Türkiye’de çalgı yapımı usta çırak ilişkisi şeklinde öğrenilmiştir. Bu, hâlâ devam etmektedir. Benimkisi de böyle olmuştur diyebiliriz. 80’li yılların başında Osmaniye’de bir bağlama atölyesi açılmıştı. Orada bir bağlama yaptırmıştım. Yapımında ara sıra ben de çalıştım. Biraz merak, biraz da dikkat; öğrendim. Sonra da çok eski ve bozuk bir Kabak Kemane elime geçti. Önce onu tamir ettim. Sonra çalmasını öğrendim. Daha sonra da çok sayıda yaptım. Sayısını şu an hatırlamıyorum.


 

Türkiye Türkleri’nin çalgı çalmayı, Türkü söylemeyi pek sevdiğini biliyorum. En çok hangi çalgılara önem verilir ve sevilir?



    Türkiye’de bu konuda kesin bir değerlendirme yapmak pek mümkün değil gibi. Çünkü insanların hoşlandığı ve dinlediği müzikler değişebiliyor. Dolayısı ile çalgılara olan ilgi de farklı… Bir de insanlar kolay ulaşabildiği, ya da bulabildiği çalgıları tercih edebilmekte… Türküler, elbette sevilir. Türk olan türkü sever. Dolayısı ile türkülerin eşlik edilerek söylendiği en yaygın çalgımız; Bağlama’dır. Bağlama, en fazla önem verilen ve sevilen çalgımızdır, diyebilirim. Tabii, yörelerimize göre de bu tercih değişebilmektedir. Örnek olarak Karadeniz bölgemizde Kemençe ve Tulum çok yaygındır. Bizim Yörükler arasında Sipsi, Kabak Kemane, Üç Telli, Hegit gibi çalgılarımız kullanılır.


 

Sizin, sesini en çok sevdiğiniz bir çalgı var mı?



    Ben Türk çalgıları arasında bir seçim yapamıyorum. Türk çalgılarının hepsinin sesi güzel. Hepsinin kendisine özel rengi, sesi var. Ama çalmasını ve yapmasını ilk öğrendiğim bağlama öncelikli gibi… Fakat dombıranın da sesi güzel, Koçkarca’nın da, Ağaç Komuz’un da… Sonuçta hepsi Biz’e ait…Bizim…


   

Birde müzik çalgılar hazırlayan atölyeniz var. Türkiye’de gençler merak ediyor mu? Öğrencileriniz var mı?



    Evet, küçük bir atölyem var. Bana yetiyor. Merak edenler elbette oluyor. Fakat çalgı yapımı, biraz zor sayılır. Sabır istiyor, dikkat istiyor. Daha önemlisi sevmek gerekiyor. Atölyemin yerinin pek müsait olmaması dolayısı ile pek kimsenin haberi yok. Yayla daha uygun, orada az da olsa birilerine bir şeyler öğretmek istedim. Fakat, hiç kimse gelmedi.


 

Türk dünyasında ve Türkiye’de en iyi müzik çalgı çalıp ve türkü söyleyen kimin tavsiye ederdiniz? 

 


    Bu sorunun cevabı oldukça zor. Özellikle Türkiye’de bunu sınırlayabilmek nasıl yapılır, bilemiyorum. Türkü söyleyen, farklı müzik aletlerimizi ustalıkla kullanan pek çok sanatçımız var. Zor bir seçim… Bir de yine tercih konusu… Benim beğendiğimi, siz beğenmeyebilirsiniz.





    Türk Dünyası’nın değişik yerlerinden sanatçı ve toplulukları tanıma imkânım oldu. Bazılarını yüz yüze tanıdım, bazılarını ise internet ortamından tanıyorum. Tanışma fırsatı bulduğum ve bir birinden değerli sanatçılar arasında Tıva’dan Huun Hur Tu mensubu kardeşlerim, Güney Azerbaycan’dan Nevid Müsmir kardeşim, Macaristan’dan Majda Maria Kardeşim, Yakutistan’dan Ağız Komuzu sanatçısı Yuliyana Krivoshapkina, yine Kazakistan ve Kırgızistan’dan tanış olduklarım var. Türkiye’de, Türk Dünyasına ait türkü ve şarkıları en iyi seslendiren topluluk T.C. Kültür Bak. Türk Dünyası Müzik Topluluğu ve arkadaşım Bünyamin Aksungur’u söyleyebilirim.


 

Türk dünya halklarının müzik aletlerine özel bir kaç makale yayınladınız. Sizin sayenizde Dünya Türklerini müzik kültürü ile tanıştı. Arasında Kumuk Türklerinin Ağaç Komuz’una özel makale de var. Ağaç Komuz yapmaya düşünüyor musunuz?



         Evet, haftalık bir yerel gazetede Türk Dünyası çalgıları ile ilgili makaleler yazdım. Bu makalelerin bir bölümünü hazırlarken, Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden kardeşlerimizle internet üzerinden haberleşerek, değerli bilgilerinden yararlandım. Burada onların her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Aynı şekilde size ve değerli kardeşim Mahmud Bolatov’a da çok teşekkür ederim. Ağaç Komuz’la ilgili bilgilere ulaşmamda çok yardımlarınız oldu. Elimdeki çalışmaları bitirince, Ağaç Komuz yapmayı tasarlıyorum. Onunla ilgili ağaç ve malzeme hazırladım. Umarım yapabilirim.


 

Bütün Tük Dünyanı, ayrıca Kumuklar’a ait Ağaç Komuza ilgilendigizden dolayi size teşekkür ediyorum. Yapabileceğinize inanıyorum.


Bir de Türkiye Türkleri, sizin gibi Dünya Türk halkları ile ilgileniyor mu? Mesela; Kumuk Türkleri varlığını biliyor mu?



     Elbette… Eskiden Türk dünyası ilgilenenler çok fazla değildi. Pek çok insanımız böyle bir dünyadan habersiz, ya da duyarsız idiler. Günümüzde artık değişti. Türkiye Türkleri, Türkiye’nin dışında çok büyük bir Türk Dünyasının olduğunu biliyor. Bu dünya içerisinde, elbette Kumuk kardeşlerimiz de var. Ayrıca Türkiye’de bulunan Kumuk Türk’ü kardeşlerimiz de var. Bunların, 1860 yılında bilinen sebeplerle Türkiye göç ettiğini biliyoruz. Bugün Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Sivas, Tokat ve Yozgat illerimizde Kumuk Türk’ü kardeşlerimiz var. Artık mesafeler kısaldı. Gün geçtikçe birbirimizi daha iyi tanıyacağız. Umarım bir gün aradaki engeller de kalkacak.


Sorularımı kabul ederek veren açık cevaplariniz için sağ olunuz.


Bizde Dağıstan dışında yaşayan Kumuklara: ırakdakı Kumuklar yüreklege yuvuklar (yakınlar) diyoruz. Tabii ki, uzakta olsanız da Bütün Türk halkları da Kumuklar’ın kardeşleridir, yakınlarıdır. Uzaktaki Osmaniye’den Yoldaş gazetemiz için değerli görüşme için çok teşekkür ediyorum. Var olunuz!


    

         Patimat Bekeeva.



Авторизация
*
*
Регистрация
*
*
*
Согласны с условиями сайта?
Генерация пароля